ANA SAYFA     HAKKIMIZDA     MÜZE     ŞEHİTLERİMİZ     DOKÜMAN ARŞİVİ     FOTOĞRAF ARŞİVİ     GEZİ     YAZARLARIMIZ     İLETİŞİM  
 
  Müze  
  1. Dünya savaşı  
  İtilaf Dev. Savaş Planları  
  Ordular  
  Savaşa Girmemiz  
  Komutanlar  
  Çanakkale Savaşı  
  Deniz Savaşları  
  Hava Savaşları  
  Kara Savaşları  
  Cephede Koşullar  
  Gaz Kullanıldı mı?  
  Savaşın Sonuçları  
  Savaşın Etkileri  
  Çanakkale ve Yahudiler  
  Şehitlerimiz  
  Gazilerimiz  
  57. Alay Tarihi  
  Asker Mektupları  
  Anzaklar  
  Arşivlerde Çanakkale  
  Çanakkale Gençlik ve Sporcular  
  Asker İmamlar  

Sitede Ara


 

Asker İmamlar

« Geri   

Asker İmamlar



Kara ve deniz kuvvetlerinde askerleri dinî konularda aydınlatmak, morallerini yüksek tutmak ve harp esnasında onlara cesaret vermek için görev yapan imam ve müftüler, cephelerde de çok büyük yararlılıklar göstermişlerdi. Bugün İngiliz ve Amerikan Orduları başta olmak üzere dünya orduları dinin bu gücünü kullanmaktadırlar.

Askeri İmamların Tarihi Geçmişi
Yeniçeri Ocağı imamına “imâm-ı hazret-i ağa”, “ağa imamı” veya “ocak imamı” denilirdi. Bu makama, ocaktan yetişen, Orta Camii’ndeki müderristen ders alan, Ağa Kapısı Camii’nin beş müezzininden en yetkilisi tayin edilirdi. Ocak imamı bu camide namaz kıldırır ve seferlere yeniçeri ağasıyla beraber katılırdı. Yine onunla birlikte ayda bir defa sadrazamı ziyarete gider, bayramlarda da padişahın muayede merasiminde bulunurdu.

III. Selim’in kurduğu Nizâm-ı Cedîd ordusunda uygulanmak üzere hazırlanan Levent Çiftliği Kanunnâmesi’nde her bölüğe birer imam tayin edilmesi, askerlerin cemaatle namaz kılmaları ve Birgivî Risâlesi’ni okumaları hükme bağlanmıştı. Yeniçeri Ocağı’nın II. Mahmud tarafından 1826 yılında kaldırılmasından sonra onun yerine kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye adlı teşkilâta getirilen dinî eğitim tedbirleri ise şunlardı:

“Her saf (bölük) için bir mektep açılacak, buralarda her gün Kur’ân-ı Kerîm ve ilmihal dersleri verilecektir. Neferlerin beş vakit namazı cemaatle kılmaları için her safa birer imam tayin edilecektir.”

Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye alaylarının birinci taburlarında görev yapan alay imamları, din hizmetlerini yürütüp ahlâkî bilgiler veren, cemaate namaz kıldıran, cenaze işleriyle ilgilenen özel üniformalı askerî memurlardı ve görev yaptıkları birliğin her türlü dinî işlerinden sorumluydular. 30 kuruş olan maaşlarına “kisve-bahâ” adıyla 30 kuruş daha zam yapılmış, kılık ve kıyafetleri belli bir nizama sokulmuştu. Protokolde yüzbaşıdan önce kolağasından sonra gelen alay imamları terfi ederek “alay müftüsü” olurlardı. Alay müftülerinin protokoldeki yerleri "alay emini"nin altında ve kolağasının üstünde idi. Tanzimat’tan sonra kadroları lağvedilen “ordu şeyhleri” ise özellikle savaş zamanında askerin moralini yükseltmekle görevli idiler.

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra kurulmasına çalışılan modern orduda önemli yeri bulunan ve daha sonra da Birinci Ordu’nun temelini teşkil eden “Muallem Bostâniyân-ı Hâssa Ocağı”nın 31 Mart 1827 tarihli nizamnâmesinde belirtildiğine göre, eskiden görevli olan imamlar yeni nizama göre her safa (bölük) yeniden tayin edilecek ve bunlar yetmezse ocağın hâfız-ı kütübü tarafından imtihanla dışarıdan din görevlisi seçilecekti. İmamlar namazların cemaatle kılınmasını sağlayacak, hâfız-ı kütübden ders okuyacak, buna ilâve olarak da askerlere günde birer kere Kur’ân-ı Kerîm ve ilmihal dersleri vereceklerdi. Bu hizmetlerin yürütülmesine bütün zâbitler dikkat göstereceklerdi.

Çanakkale Savaşı’nın en yoğun yaşandığı günlerden olan 8 Ağustos 1915 günü, Çanakkale Boğazı’nda bir İngiliz denizaltısının batırdığı Barbaros Hayreddin zırhlısında verilen şehitlerden biri de, gemi imamı Tataylı Süleymanoğlu Mehmed Efendi idi. Çanakkale savaşlarında 73 . Alay müftüsü Ali Rızâ Efendi çarpışmaların en fazla kızıştığı an, askeri düşmana karşı cesaretlendirirken, makineli tüfek ateşiyle şehitlik mertebesine ulaşmıştı. En kanlı muharebelerin geçtiği Kerevizdere bölgesinde görev yapan 42. Piyade Alayı’nın müftüsü, çarpışmaların en fazla şiddetlendiği ve subayların çoğunun şehit olduğu bir anda alayın başına geçerek askerleri hücuma kaldırmış ve düşmana geçit vermemişti. Beşinci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay (ö. 1982), Filistin cephesinde İngilizler’e karşı savaşırken Kudüs’te yaralanmış ve alay müftüsü olan babası İslâm Sabri Efendi ile birlikte 1918’de esir düşmüştü.

97. Alay müftüsü İsmail Hakkı Efendi de yine birliğinin başında şehit olan din görevlilerinden biri idi. Balkan Savaşı'nın sona ermesinden sonra birliğiyle birlikte Doğu Anadolu'ya gönderilmiş; o dönemin şartlarında ailesiyle birlikte tam 2500 km. yol katederek görev yeri olan Van'a ulaşmıştı. Bölgeye gelişinin hemen akabinde Dünya Savaşı'nın başlamış, o da birliği ile birlikte Köprüköy/Erzurum cephesinde Ruslar'la savaşırken 21 Şubat 1915 günü şehit düşmüştü... Balkan ve I. Dünya savaşlarında alay müftüsü olarak çeşitli cephelerde vazife yapan Giresunlu Mustafa Zeki Kurdoğlu da, Kurtuluş savaşında Garp cephesi fahri vaizi olarak görev yapmış ve takdirnameler almış bir din görevlisiydi...

Çanakkale savaşlarında 19. Tümen Komutanı olarak görev yapan Yarbay Mustafa Kemal’in, 18 Mayıs 1915 tarihli emrinde, ertesi gün yapılacak taarruzda kesinlikle uyulmasını istediği emirlerinden bazıları da şunlardı:

1) Belirlenen hücum saatinden evvel düşman tarafından bir hücum vaki olursa, düşman püskürtüldükten sonra bundan istifadeyle karşı taarruza geçilecektir...

2) Baskın, gürültüsüzce, sessiz sedasız ve yalnız süngü ile yapılacaktır. Bombalar ancak düşman mevzileri ele geçirildikten sonra düşmanı tahrip için kullanılacaktır.

3) Birlikler hücum sırasında, çanta ve fazla ağırlıkları geride bırakacaklardır.

4) Tabur imamları birinci hatta bulunacak ve erlerin manevi kuvvetini arttırarak nihayete kadar cesaretlendirip teşvik edeceklerdir.


Galiçya cephesinde de alay müftüsü Hasan Fehmi Efendi, 17 Eylül muharebesinde birinci hatlarımıza kadar giren Ruslar'a karşı hücuma hazırlanan ve evlatları gibi sevdiği askerlerinin önüne geçmiş, düşmana karşı hücuma geçen birliklerimizin başında tekbirler getirerek hücum etmiştir. “Allahu Ekber” nidalarıyla düşmana karşı yüreklendirdiği askerleriyle beraber koşan Hasan Fehmi Efendi bir top mermisiyle şehit olmuştur.

Bahriye teşkilâtında görevli olan “gemi imamları”nın vazifeleri ise harp gemilerinde namaz kıldırmak, askerlere dinî ve ahlâkî bilgiler vermek ve maneviyatlarını yükseltmekti. Alay imamları gibi ulemâdan seçilen gemi imamları da cübbe giyer, sarık sararlardı; kollarında sınıflarını gösteren sırma şeritler bulunurdu. III. Selim’in başlattığı reform hareketleri sırasında da 1804 yılında çıkarılan bir kanunnâme ile üç ambarlı kalyonlara sefere çıkıldığında atama yapılmak üzere bir seferî imam kadrosu konulmuştur. 1846 yılında donanma personeli arasında yirmi dört imam görev yapmaktaydı. 1907-8 tarihli Bahriye Salnâmesi’nden anlaşıldığına göre donanmadaki imamların sayısı 13’ü sınıf-ı evvelden, 1’i sınıf-ı sâniîden ve 20’si sınıf-ı sâlisten olmak üzere 44 idi. Donanmada görevli hıristiyan tayfaların gemilerden âyin maksadıyla ayrılmalarından dolayı bazı firar hadiselerinin meydana geldiğini öne süren kaptan paşa, 31 Ağustos 1847 tarihli başvurusuyla sadâret makamından gemilere papaz tayini için izin istemiş, ancak 6 Ekim 1847 tarihli padişah iradesiyle bu istek reddedilmiştir.

Hz. Muhammed'in Savaştan Önce Okuduğu Dua
“Ey Allah' ım, senden ahdini, vaat ettiğin yenme yardımını dilerim. Yarab, sen olmasaydın biz doğru yolu bulamazdık; sadaka veremez, namaz kılamazdık. Bize güç ve kudret ver. Düşman ile karşılaştığımız zaman bizim direnme gücümüzü artır. Çünkü düşman bize zulüm etti. Üzerimize geldi. Fitne verince biz ondan çekindik. Ey Kuranı indiren Rabbim, ey hesabı çabuk olan Allah, bu düşman topluluğunu yok et. Ey Allah’ım, düşmanı kır. Düşmanları yerinden oynat. Bizim karşımızda duramasınlar. Biz senin kullarınız. Onlar da senin kullarındır. Biz de senin elindeyiz. Onlar da senin elindedir. Ey Allahım düşmanları Kahreyle ve bizi muzaffer kıl. Amin..."

[Harp Tarihi Arşiv no:6/358, Harp Ceridesi 19]

KAYNAKÇA
Mahmud Şevket Paşa - Osmanlı Teşkilat ve Kıyâfât-i Askeriyyesi, İstanbul 1325
İ. Hakkı Uzunçarşılı - Kapukulu Ocakları, Ankara 1984
İsmet Polatcan - TSK İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliği Askeri Ceza Kanunu, İstanbul, 1986
Ali İhsan Gencer - Bahriye’de Yapılan Islahât Hareketleri ve Bahriye Nezâreti’nin Kuruluşu: 1789-1867, İstanbul, 1985; a.mlf., Türk Denizcilik Tarihi Araştırmaları, İstanbul, Türkiye Denizciler Sendikası, 1986
İdris Bostan - Osmanlı Bahriye Teşkilâtı: XVII. Yüzyılda Tersâne-i Âmire, Ankara, 1992
Kasım Ener - Çukurova Kurtuluş Savaşı’nda Adana Cephesi, Ankara, 1996
Mustafa Sabri Sözeri - “Dünya Ordularında Din Terbiyesi ve Teşkilâtı”, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü Dergisi, sy. 2 İstanbul 1964
Ali Birinci - “Birgivî Risâlesi: İlk Dinî Kitab Niçin ve Nasıl Basıldı?”, Türk Yurdu, sy. 112, İstanbul 1996
Abdülkadir Özcan - “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye”, TDV İslâm Ansiklopedisi; a.mlf., “Hassa Ordusunun Temeli Mu’allem Bostaniyân-ı Hâssa Ocağı Kuruluşu ve Teşkilatı”, İÜEF. Tarih Dergisi, XXXIV (1983/1984)
Mehmet Zeki Pakalın - Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul: 1971
Ziya Kazıcı - “Alay” - TDV İslâm Ansiklopedisi, I
Faruk Tut - Osmanlılar’da İmam-Hatiplik Müessesesi, Y. Lisans Tezi, 1991, Marmara Üni.Sos. Bil. Enstitüsü
Bnb. Halis - Çanakkale Raporu, İstanbul 1975
Mustafa Birol Ülker - “Askeri İmamlar”, Tarih ve Medeniyet Dergisi, yıl:6/sayı:61, Nisan 1999, “Askeri İmamlar”, Tarih ve Düşünce Dergisi, sayı:37, Mart 2003
Kemal Beydilli - Osmanlı Döneminde İmamlar ve Bir İmamın Günlüğü, İstanbul 2001
Bahriye Salnâmesi, İstanbul 1323 (Matbaa-ı Bahriye)
Deniz Kuvvetleri Ordu Kıyafet Kararı :I.Kısım, İstanbul, 1960 (Deniz Basımevi)
Osmanlı Askeri Teşkilât ve Kıyafetleri (1876-1908), İstanbul 1986 (Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı Yayınları)
Donanma (Mecmuası), sy. 41:-89, 15 Nisan 1915
Harb Mecmuası, I/9, Receb 1334/Mayıs 1332; II/16, Rebîülâhir 1335/Şubat 1332; II/17, Cemâziyelevvel 1335/Mart 1333
İrade-i Milliye, 7 Ekim 1919
“Sunay, Cevdet”, Büyük Larousse, XXI
Birinci Dünya Harbi VII nci cilt Avrupa cepheleri; 3.Kısım (Makedonya Cephesi), Ankara 1967

Mustafa Birol ÜLKER' e Teşekkür ederim






Bu Yazı 15012 kere okunmuştur.



Sayfalar 1
 

Resmi Büyütmek için tıklayın...

125. Alay imamı ve Yarbay Abdülrezzak Bey

Resmi Büyütmek için tıklayın...

125. Alay İmamı Siperde Askerlerle

Resmi Büyütmek için tıklayın...

İngiliz Siperlerinde Ölen Askerlerin Gömülmesi.

 
 

Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.

 

Tasarım & Programlama ÜÇBOYUT