|
|
|
|
Gazilerimiz
|
|
«
|
|
|
Adı |
AHMET TEVFİK VECİHİ BİRKAN |
Baba Adı |
MUSTAFA
|
Lakap |
|
Doğum Yılı |
1894 |
İl |
İSTANBUL |
İlçe |
EMİNÖNÜ |
Bucak |
BAYAZIT |
Köy |
- |
Askerlik Şubesi |
|
Savaş |
Birinci Dünya Savaşı |
Cephe |
Arabistan Cephesi |
Birlik Kuvvet |
_
|
Birlik Ordu |
_ |
Kolordu |
_ |
Alay |
_ |
Tabur |
_ |
Bölük |
_ |
Sınıfı |
MÜHENDİS |
Fırka |
_ |
Rütbe |
ZÂBİT-ASTTEĞMEN |
Ölüm Yeri |
MÜHENDİS |
Ölüm Tarihi |
0 / 06 / 1976 |
|
|
|
|
|
|
Açıklama |
|
Sol kol dirsek ve sol ayak dizde şarapnel parçası ile gazi olup Mısır' da yaklaşık 4 yıl esaretten sonra İstanbul' a dönmüş ve bu kerre Vezneciler' deki dişçi mektebini tamamlayıp İstanbul' da diş tabibi olarak özel muaynehanesinde uzun yıllar çalışmıştır. Kendileri 1976 yılı haziran ayında hakkın rahmetine yürümüşlerdir. Mekanı cennet ola. Kendilerine ait yukarıda görülen askeri üniformalı iki adet resmi mevcuttur.
Kendisinden dinlediğim Anılarından birkaçını naklediyorum.
Dedemden dinlediğim bazı anılarından birisi şöyle; harp sırasında sıcaklık çok fazla olduğu için askerin su ihtiyacı had safhada ve bunu bilen Arap isyancılar vahalardaki kuyulara zehir atıp suları kullanılmaz hale getiriyorlarmış. Ordumuz buna tedbir olarak yanlarında ördek ve tavşan bulundururlarmış. Önce bir vaha yerine gelindiğinde bu hayvanlara su içirip sonucu bekler ve ona göre suyu kullanırlarmış.
Bir diğer anısı ise şöyle idi; Bizim ordumuz Mekke' ye kadar yapılan tren hattından askeri amaçla istifade edermiş. Bir seferinde dedemin de içinde bulunduğu, asker ve cephane sevkinin yapıldığı bir seferde sıcaktan lokomotifin demir tekerlekleri alev alma noktasına kadar gelmiş ve bu birçok kez yaşanmış. Her seferinde erat trenden indirilmek sureti ile bu aşırı ısınan tekerleklere küçük sularını döktürülerek soğutulurmuş. Tabi bu tren hatlarına yapılan sabotajlarda bahsini yaptığı konular arasında idi.
Son olarak sizlere, benim ve dedemin hiç unutamadığı bir anısını nakletmek isterim. Bu anısı; ordumuzun çeşitli zaman ve yerlerde o bölgede intikal halinde iken çok uzakta gördükleri bir hurma ağacı kümesinde ağaçlardan birinin tepesinde bir gözcü Arap isyancı fark edilmiş. Daha dikkatli baktıklarında orada bir hazırlık ve tahkimat olduğu fark edilmiş. Buna mukabil askeri birliğimiz hiç fark etmemiş gibi yaparak önce nişancı bir askerimiz o gözcüyü ağacın tepesinde iken mıhlamış. Ardından kısa bir müsademe ve bizimkiler hurmalığı ve isyancıların seyyar kamplarını ele geçirmişler. Dedem çadırları kontrol ederken bir çadırın içindeki bir yatağın altında korkudan altına yapmış Arap isyancıyı teslim almış. Ayrıca bunun gibi birçok başarılı müsademe sonucunda İngilizlerin Arap isyancılara verdiği çok miktarda İngiliz altını ele geçirmişler. Bunlara ilaveten anıları arasında her gün hemen hemen aynı saatlerde İngiliz uçaklarının keşif ve saldırı uçuşlarına ki bir seferinde de kendisinin yaralandığı gazi olduğu seferlerden söz etmişlerdi. Susuzluk çekildiği günlerde ağızlarına küçük taşlar alıp bunları emmek sureti ile susuzluğa direndiklerini de hatırlatmak istedim.
Ordularımızın silah bırakıp esarete düşmeleri neticesi dedemin de içinde bulunduğu birlikler Mısır'daki İngiliz esir kamplarında çok büyük sıkıntılar altında yıllarca kalmışlar. Bu esir kamplarında askerlerimizi formaldehitli su kazanlarına güya dezenfekte amaçlı olsun diye sokmuşlar ve bu ilaçlı suyun içinde gözlerini açmalarını emrederek maalesef yüzlerce askerimizi kör bırakmışlardır. Bütün bu anıları 16 yaşıma kadar rahmetli dedemden dikkatle dinlemiştim. Allah tüm şehitlerimize ve gazilerimize rahmet etsin, ruhları şad olsun.
Selamlarımla Arabistan Cephesi Gazilerinden Zabit Tevfik Vecihi BİRKAN 'ın Torunu Önder TOKER
|
|
|
|
Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.
|
|
|
|
|
|