ANA SAYFA     HAKKIMIZDA     MÜZE     ŞEHİTLERİMİZ     DOKÜMAN ARŞİVİ     FOTOĞRAF ARŞİVİ     GEZİ     YAZARLARIMIZ     İLETİŞİM  
 
  Müze  
  1. Dünya savaşı  
  İtilaf Dev. Savaş Planları  
  Ordular  
  Savaşa Girmemiz  
  Komutanlar  
  Çanakkale Savaşı  
  Deniz Savaşları  
  Hava Savaşları  
  Kara Savaşları  
  Cephede Koşullar  
  Gaz Kullanıldı mı?  
  Savaşın Sonuçları  
  Savaşın Etkileri  
  Çanakkale ve Yahudiler  
  Şehitlerimiz  
  Gazilerimiz  
  57. Alay Tarihi  
  Asker Mektupları  
  Anzaklar  
  Arşivlerde Çanakkale  
  Çanakkale Gençlik ve Sporcular  
  Asker İmamlar  

Sitede Ara


 

Komutanlar

« Geri   

    Ali Fuad CEBESOY     Cemal Paşa
    Cevat Paşa (Çobanlı)     Enver Paşa
    Esat Paşa     Limon Von SANDERS
    Musa Kazım KARABEKİR     Mustafa Fevzi Çakmak
    Mustafa Kemal ATATÜRK
Limon Von SANDERS
    Liman Von Sanders, Otto (1855-1929)

Liman Von Sanders, Otto (1855-1929)



17 Şubat 1855'te Stolp'da (bugün Polonya'da Slupsk) doğdu. 1874'te Essen muhafız birliğinde subaylığa başladı. 1911'de generalliğe yükseldi. Çanakkale'yi savunan Türk Kuvvetleri Komutanı Mareşal Liman Von Sanders Türkiye'deki Alman Danışma Kurulu Başkanıydı. 1.Dünya Savaşı yaklaşırken Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri liderleri ateş hattında sağ kalabilmenin çarelerini arıyorlardı. Ordunun ıslahı düşünülüyordu. Orduda yenilik yapmak için Osmanlı-Alman hükümetleri arasında varılan anlaşma gereğince Almanya'dan istenen kurulun başkanı olarak 14 Aralık 1913 tarihinde, yani bir buçuk yıl önce, 42 kişilik Alman subay grubu ile İstanbul'a gelmiş ve Türk ordusunu düzenlemek, eğitmek görevine başlamıştı. O sıralarda Türk ordusu gerçekten de kötü durumdaydı. Dört küçük Balkan ülkesi önünde feci bir bozguna uğramış, 1-1.5 ay içinde Rumeli denen Avrupa'daki tüm topraklarını kaybetmişti. İstanbul'un en seçme birliklerini , elindeki topu, tüfeği, cephaneyi, atı, arabayı, özetle ordusunun silah, araç, gereçlerinin büyük bir kısmını da yitirmişti. İkinci Viyana yenilgisinden beri 250 yıldır süren çöküntünün bu son halkasında, Rumeli gitmiş, ordu gitmiş, milletin ve ordunun onuru onarılmaz ağır bir darbe yemişti.

İşte Mareşal Liman Von Sanders'in gelişi bu tarihlerdeydi. Üstelik Mareşal, doğru dürüst bir şey yapacak zamanı da pek bulamamıştı. Çünkü gelişinden sekiz ay kadar sonra Avrupa'da savaş başlamış, üç ay sonra da Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmişti. O sırada 60 yaşında olan Alman Generali Sanders, anlaşma gereğince bir üst rütbe ile Osmanlı Ordusunda mareşalliğe yükseltilmiş ve savaşla birlikte, Osmanlı Orduları Komutanı Vekili Enver Paşa tarafından, karargahı İstanbul'da bulunan Birinci Ordu Komutanlığı'na atanmıştı.
3.Kolordu Komutanı Esat (Bülkat) Paşa, 1915 yılının Mart ayı başında, yani 18 mart deniz savaşından az önce, kolları sıvamıştı. Deniz harekatına karşı Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat (Çobanlı), kara harekatına karşı Esat Paşa, yanyana ve omuz omuza çalışmaya başladılar. 

3 Kasım 1914'den 18 Mart 1915'e kadar geçen 4,5 ay deniz için, 19 Şubat'tan 25 Nisan 1915'e kadar geçen 2 ayda kara savunması için Türk Ordusuna oldukça yeterli ve çok kıymetli bir hazırlık zamanı kazandırmıştı. 4,5 ay Müstahkem Mevki, iki ayda da kara kuvvetleri olanca hızıyla çalışmış ve denizde olsun, karada olsun şerefle ve başarı ile görevlerini yerine getirmişlerdi.

Mareşal Liman Von Sanders'in işe karışması, Esat Paşa emrindeki 3.kolordunun göreve başlamasından ve 18 Mart deniz zaferinden sonradır. Donanma ile Boğazı geçemeyen düşmanın bu sefer karadan bir istilaya girişme olasılığı artmış, bu yolda bazı haberlerde Türk genelkurmayına ulaşmıştı. Bu haberler alındıktan sonra 22 Mart 1915'de Çanakkale bölgesinde Beşinci Ordu kurulmuştur. Enver Paşa, İstanbul'daki Birinci Ordu Komutanı Liman Von Sanders'i Çanakkale Boğazını savunmak için oluşturulan Beşinci Ordu'nun komutanlığına atadı. Tarihler 24 Mart 1915'i gösteriyordu. Yani General Hamilton'un Londra'dan Limni'ye gelişinden bir hafta 18 Mart deniz savaşından altı gün sonra. Bu atanma ile Çanakkale'deki tüm idari yetkiyi eline alan Von Sanders, düşmanın çıkarma yapacağı noktaları tahminde yanıldı ve yaklaşık dokuz ay süren bu savaşlarda komutanlık görevini sürdürdü.

Mareşal Sanders de, rakibi General Hamilton gibi, yeni görevini bir olup bitti halinde öğrenmişti:

"24 Mart günü öğleden sonra geç vakit Enver Paşa telefon ederek benimle konuşmaya geleceğini bildirdi ve kendisi gelmeden önce büromdan ayrılmamamı rica etti. Az sonra Enver Paşa göründü ve gelir gelmez de, Çanakkale'de teşkile karar verdiği Beşinci Ordunun komutanlığını alıp almayacağımı sordu. Derhal olumlu cevap verdim ve şunu ilave ettim: Oradaki birlikler derhal takviye edilmelidir, zira artık kaybedecek vakit kalmamıştır."

Ertesi gün,yani 25 Mart akşamı yeni karargahıma gitmek üzere vapura bindim ve İstanbul'dan ayrıldım. Ve on ay geçene kadar başkente dönmedim. Onun da önünde, Hamilton gibi fazla zaman yoktu. (Düşman kara harekatı 25 Nisan da başladığına göre, ancak bir aylık vakti olmuştu) Birinci Orduyu arkadaşı Alman Generali Von Der Goltz (von der Golç ) Paşaya devreden Mareşal Sanders, İstanbul'dan hareketle Gelibolu'ya gelip 25 Mart'ta yeni görevine başladı. Başkomutan Vekili Enver Paşa, İstanbul'da bulunan 3.Piyade Tümeni ile Beyoğlu Jandarma Alayını da onun emrine girmek üzere yola çıkarmıştı.

Düşman kara kuvvetleri Çanakkale önündeki adalarda iken sağlıklı haberler alamayan Türk genelkurmayı, bu kuvvetler Mısır'da toplanınca daha kesin ve birbirini doğrulayan istihbarata sahip olmaya başlamıştı. Çünkü Mısır, İmparatorluğun eski bir eyaletiydi ve orada kendisine yakınlık gösteren bir sürü insan ve ajan vardı.

Çıkarmanın birinci öncelikle Saros Körfezine, ikinci öncelikle Anadolu kıyısına, üçüncü öncelikle Gelibolu Yarımadası'nın burnuna (Seddülbahir'e) yapılacağını hesap etmekteydi. Sonra Mareşalin düşüncesine göre, Esat Paşanın yaptığı gibi, kıyıyı kuvvetin çoğu ile tutup gerideki ihtiyatları zayıf bırakmak doğru değildi. Çünkü sorumluluk bölgesi Saros Körfezi'nin batısından (Enez'den) Edremit Körfezi'ne kadar 350 kilometre genişliği bulunmaktaydı. Gerçi bu geniş bölgede önemli kısım, Gelibolu Yarımadası ile Boğazın Anadolu yakası idi ve bu da ancak 120 kilometrelik bir genişlikteydi. Ama bu bile fazlaydı. Elindeki kuvvetin sayısı hem kıyıyı sağlam tutmak hem de geride kuvvetli ihtiyatlar bulundurmak için yeterli değildi. Ayrıca kıyıya çok kuvvet yığmak, güçlü düşman donanmasının ateşleri altında, daha savaşın başında çok kayıp vermeye de neden olurdu.

Bunun için Mareşal Sanders, kıyıları zayıf tutmak, derinlikte kuvvetli ihtiyatlar bulundurmak düşüncesindeydi. Madem ki düşmanın nereye çıkacağı belli değildi ve bölge çok genişti, öyleyse en iyi çözüm yolu buydu. Yani kıyı boyuna yapışıp kalmaktan çok, kuvvetli ihtiyatlara dayanan "Oynak bir Savunma" yapmak daha iyiydi.

Bu Yazı 28048 kere okunmuştur.



Sayfalar 1 2 3 4 5
 

Resmi Büyütmek için tıklayın...

Resmi Büyütmek için tıklayın...

Resmi Büyütmek için tıklayın...

Resmi Büyütmek için tıklayın...

Liman Von Sanders Yavuz Zırhlısı Personeliyle

 
 

Sitede yayınlanan her türlü yazı, haber, resim, şiir, müzik ve videonun izinsiz kullanılması, yayınlanması yasaktır.

 

Tasarım & Programlama ÜÇBOYUT